MARDÄ°N ARTUKLU TASFÄ°YE MÄ° EDÄ°LÄ°YOR?

Artuklu Üniversitesi’nde geçtiÄŸimiz hafta çoÄŸunluÄŸu kadın 14 yabancı öÄŸretim üyesinin görevlerine son verilmesine yönelik tepkiler devam ediyor. Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Mardin Artuklu Üniversitesi Bağımsız Üniversite Platformu bu uygulamanın hukuk dışı olduÄŸunu söylemiÅŸ ve uygulamanın bir an önce durdurulması talebinde bulunmuÅŸtu. Bir süre önce Kürdoloji bölümünde yapılan çalışma ve araÅŸtırmaların özellikle resmi devlet refleksini rahatsız ettiÄŸi ve bölüme dair bir temizliÄŸin yapılacağı konuÅŸulmuÅŸ, ardından da bölümün müdürü Kadri Yıldırım alakasının olmadığı anlaşılan bir mevzudan gözaltına alınmış ve siyasi hesapların üniversiteyi karıştıracağının iÅŸaretleri verilmiÅŸti. 

Üniversite yönetimi ise, yabancı öÄŸretim üyesi kontenjanının aşılmış olmasını gerekçe göstererek uygulamayı savunmuÅŸtu. Felsefe, Sanat, Antropoloji, DoÄŸu Dilleri, YaÅŸayan Diller Enstitüsü gibi birçok bölümden, öÄŸretim üyelerinin görevlerine son verilmesi ve görev sürelerinin uzatılmamasına gerekçe olarak gösterilen, YÖK tebligatına, itiraz eden Bağımsız Üniversite Platformu, bu uygulamanın yasal prosedürlere uymadığını savundu. 

Son yıllarda Kürd, Süryani, Arap gibi birçok etnik aidiyete sahip akademisyeni ile asimilasyona uÄŸramış dil ve kültürler üzerine yaptığı araÅŸtırmalarıyla ilgi odağı olan Artuklu Üniversitesi, kimi zaman siyasi iktidarın hedefine aldığı, kimi zaman siyaset arenasındaki geliÅŸmelere kurban edilmeye çalışılan üniversitelerden biri oldu. Eski YaÅŸayan Diller Enstitüsü Müdürü ve ÅŸimdiki HDP milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım’a karşı, yetkisi ve ilgisi olmayan bir konu üzerinden soruÅŸturma açılması ve Yıldırım’ın gözaltına alınması, yine üniversite içerisindeki bazı yönetici ve akademisyenleri tarafından YaÅŸayan Diller Enstitüsü’nün bazı öÄŸretim görevlilerine yönelik uyarı raporları hazırlanması ve etik olmayan yollarla bürokratik yaptırımlara maruz bırakılmaları gibi uygulamalar yaÅŸanmıştı. Üniversite yönetiminin deÄŸiÅŸmesi ile birlikte geçtiÄŸimiz hafta çoÄŸu farklı kimlik ve ülkelerden öÄŸretim üyelerinin görevlerine son verilmesi de ‚üniversite bünyesinde yeni bir operasyon mu yapılıyor‘ sorularını akla getirdi. 

ÖÄŸretim görevlileri maÄŸdur edildi 

Üniversite bünyesindeki farklı fakülte ve bölümlerde eÄŸitim veren akademisyenler sözleÅŸmeleri bitmeden ve kendilerine danışılmadan alınan bu kararın yanlış olduÄŸunu ve düzeltilmesi gerektiÄŸini belirterek bu uygulamanın üniversitenin çoÄŸulcu yapısına yönelik bir operasyon olabileceÄŸine dikkat çekti. Ä°ÅŸine son verilen öÄŸretim üyelerinin 8’i kadın olmak üzere 6’sı Batı ülkelerinden, 5’i Kürt ve birinin de Arap olduÄŸu dikkat çekerken, öÄŸretim üyelerinin yabancı uyruklu olması ve çoÄŸunun da kadın olması nedeniyle cinsiyetçi ve yabancı karşıtı bir tavrın söz konusu olabileceÄŸi dile getiriliyor. Üniversite yönetimi tarafından alınan bu karara tepkiler devam ederken, Artuklu Üniversitesi ÖÄŸretim Üyeleri Perwiz Cîhani, Ä°brahim Bor ve Mikail Bülbül öÄŸretim üyelerinin görevlerine son verilmesi hakkında BasHaber’e deÄŸerlendirmede bulundu. 

Görevine son verilen öÄŸretim görevlilerinden Kürdoloji Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Dr. Perwîz Cîhanî, bu uygulamayla öÄŸretim görevlilerinin maÄŸdur edildiÄŸini ve hukukun çiÄŸnendiÄŸini söyleyerek, kimseye iÅŸlerine neden son verildiÄŸiyle ilgili bir açıklamanın yapılmadığını ifade etti. Bu uygulamadan dolayı kaygılı olduklarını ve hem maddi hem manevi açıdan maÄŸdur olduklarını dile getiren Cîhanî, “Ev tuttuk, yurtdışındaki evlerimizi kiraya verdik, dönmemiz de zorlaÅŸtı. Çünkü yurt dışında çalıştığımız kurumlardaki sözleÅŸmelerimizi feshetmiÅŸtik. Bu uygulamaya itiraz edip bunu gerçekleÅŸtirenler hakkında ÅŸikayetçi olacağız. Mevcut yasalara göre haklıyız ve hakkımızı savunacağız. Avukat tuttuk, bu iÅŸin peÅŸini bırakmayacağız ve sonuna kadar buna karşı direneceÄŸiz” dedi. 

“Üniversite tek tipleÅŸtiriliyor” 

Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölüm BaÅŸkanı ve Bağımsız Üniversite Platformu Sözcüsü Doç. Dr. Ä°brahim Bor ise bu uygulamanın dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemeyeceÄŸini, görevlerine son verilen hocaların üniversiteye önemli katkılar saÄŸladıklarını ifade ederek, görevlerine son verilen öÄŸretim üyelerinin hepsinin yabancı olmasının akla yabancı düÅŸmanlığını getirdiÄŸini söyledi. ÖÄŸretim üyelerinin hepsinin alanlarında çok yetkin olduÄŸuna dikkat çeken Bor, “Artuklu Üniversitesi için planladığımız ÅŸey, önümüzdeki 10 yılda vizyon sahibi Türkiye’den ve yurtdışından baÅŸarılı akademisyenleri buraya davet etmek idi. Özellikle Kürd, Süryani, Arap dili ve kültürü üzerine çalışmalar merkeze alınınca kısa sürede Artuklu bir cazibe merkezi haline geldi. Çok güçlü bir akademik kadro oluÅŸtu. Öyle anlaşılıyor ki yeni yönetim bu çoÄŸulcu akademik kadroyu haz edemiyor. Kafalarındaki üniversitenin nasıl olduÄŸunu bizde bilmiyoruz. Ciddi olumsuz sonuçlar doÄŸurabilecek uygulamalarla karşı karşıyayız.” diyerek, üniversitedeki çoÄŸulcu yapının yok olacağına yönelik kaygılarını dile getirdi. Üniversite bünyesinde çok farklı dünya görüÅŸlerinden baÅŸarılı akademisyenlerin olduÄŸunu ve hem dünyada hem de Türkiye’de birçok akademisyenin Artuklu Üniversitesine yöneldiÄŸini dile getiren Bor ÅŸöyle devam etti: “Mimarlık Fakültesi’nde yapılan çalışmalar bu baÅŸarı örneklerinden bir tanesidir. Türkiye ve dünyanın farklı üniversitelerinden birçok akademisyen bu fakülteye geldi ve bir anda Türkiye’nin en prestijli fakültesi haline geldi. Ama yeni yönetimin baÅŸa geçmesinin hemen akabinde bu hocalardan sekiz tanesi ayrılmak zorunda kaldı. Çünkü eski demokratik ve çoÄŸulcu yapının devam etmeyeceÄŸi kanaatine vardılar. Tek tipçi, belli bir politik grubun yönetimde hakim olmasından sonra üniversitede sıradanlaÅŸma eÄŸilimine girdi. Belki amaç ta buydu. YavaÅŸ yavaÅŸ bu duruma doÄŸru gidiliyor.” 

Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Kültürü öÄŸretim üyesi Mikail Bülbül ise söz konusu öÄŸretim üyelerinin iÅŸten çıkarılma yönteminin usulen yanlış olduÄŸunu ve bunun öncede istiÅŸare edilmesi gerektiÄŸini söyleyerek, “Umarım bu yanlıştan geri dönülür, zira görevlerine son verilen öÄŸretim üyelerinin hepsi de alanlarında çok baÅŸarılı öÄŸretim üyeleridirler” dedi. 

‘Siyasi yönünün olduÄŸunu düÅŸünüyoruz’ 

Elde ettiÄŸi baÅŸarılardan dolayı mevcut siyasi iktidarın da hedef tahtasına giren Artuklu Üniversitesinde hem öÄŸretim üyelerinin iÅŸten çıkarılma yöntemleri hem de yönetimin öne sürdüÄŸü gerekçeler bu uygulamanın siyasi bir tavırdan kaynaklanabileceÄŸi yönünde ÅŸüphelere neden oldu. Perviz Cîhanî de bu konuya dikkat çekerek bu uygulamanın siyasi yönünün olabileceÄŸini dile getirerek, iÅŸten çıkarılmalarıyla ilgili yönetimin herhangi bir açıklama yapmadığını söyledi. Daha önce üniversitede görev yapan Prof. Dr. Kadri Yıldırım’ın da siyasi nedenlerle hedefe alındığını hatırlattığımız Cîhanî, üniversite yönetimiyle ÅŸimdiye kadar görüÅŸmediklerini ama görüÅŸmeyi düÅŸündüklerini dile getirerek, “Olayın siyasi bir zemine taşınmasını istemiyoruz. Konuyu aramızda tartışıyoruz. Geçen sene Kadri Yıldırım Hocaya da ciddi sorun çıkarmışlardı. Kadri Hoca güçlü tutumuyla saldırıları bertaraf etti. Bu da ona benzer bir uygulama gibi” dedi.