’Hükümet Elindeki Bilgileri Açıklamalı’

ANKARA - Paris'te PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan DoÄŸan ve Leyla Åžaylemez'in katledilmesine iliÅŸkin baÅŸlatılan soruÅŸturma kapsamında tutuklanan Ömer Güney'in, 2012 yılında Türkiye'ye 3 defa deÄŸil 10 kez giriÅŸ-çıkış yaptığı ortaya çıktı. Güney'in 22 AÄŸustos 2012'de Ä°stanbul Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriÅŸ yaptığı ardından da aktarmalı bir uçakla aynı gün Ankara'ya hareket ettiÄŸi öÄŸrenilirken, Güney'in Ankara'da bilinen tek teması ise yeni pasaport baÅŸvurusu oldu. Güney'in bunun dışında Ankara'ya yaptığı ziyaretlerde görüÅŸtüÄŸü kiÅŸilere iliÅŸkin MÄ°T ve Emniyet tarafından çalışma baÅŸlatıldı. Güney'in ziyaretlerinde Ankara'da bulunan akrabalarının yanına da uÄŸramadığı belirtiliyor. Ömer Güney'in Ankara'da oturan amcası Ahmet Güney ise bunun duyulması üzerine, "Ömer, geçtiÄŸimiz yaz Ankara'ya gelmiÅŸ, ancak bize hiçbir ÅŸekilde haber vermedi ve uÄŸramadı. Ankara'ya niye geldi, kimlerle görüÅŸtü ben de merak ediyorum. Polis bu baÄŸlantıları ortaya çıkartsın" dedi. Ömer Güney'e iliÅŸkin ortaya çıkan son bilgiler bunlar olurken, BDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Gültan Kışanak, Ömer Güney ile ilgili haberleri ve Paris katliamı sonrası yaÅŸananları deÄŸerlendirdi.

'Aydınlatılmasını istemeyen kimse ÅŸüpheli odur'

Kışanak, Paris'te yapılan katliamın karanlıkta kalması durumunda onarılması zor bir güven probleminin yaratılacağına iÅŸaret ederek, "Bu nedenle bu cinayetin Kürt halkı, Kürt kadınları üzerinde yarattığı sarsıcı etki dikkate alınarak, hızlı bir ÅŸekilde aydınlatılması lazım. Normalde bu tür ÅŸeylerde karşı çıkana bakarak, katili bulmaya çalışırlar. Bir baÅŸka yöntem olarak da kim katliamın aydınlatılması için çaba sarf ediyor veya kim istemiyor diye bakarlar. Aydınlatılmasını istemeyen kim ise olaÄŸan ÅŸüpheli odur. Bu nedenle Türkiye ve hükümet kendisini bu konuda olaÄŸan ÅŸüpheli pozisyonuna düÅŸürmek istemiyorsa cinayetin aydınlatılması için çaba sarf etmeli" dedi.

'Hükümet soruÅŸturma baÅŸlatmalı'

Türkiye'nin resmi olarak soruÅŸturma baÅŸlatması ve kamuoyuna deklare etmesi gerektiÄŸini belirten Kışanak, basında çokça bilginin yer aldığını; ancak bunların hangisinin doÄŸru, hangisinin yönlendirmeye yönelik olduÄŸunun ayırt edilemediÄŸini söyledi. Kışanak, "Bu nedenle Türkiye kamuoyunun, Kürtlerin ve kadınların resmi ve arkasında ÅŸaibe olmayan bilgiye ihtiyacı var. Hükümet artık medya üzerindeki spekülatif yorumlar ve yanlış bilgiler ile bu süreci yönetemez. Hükümet açık bir ÅŸekilde soruÅŸturma baÅŸlatarak yanıt vermesi lazım. Bilgiler resmi olarak açıklanmalıdır. Bunu bakanlar yapabilir, emniyet ve MÄ°T yapabilir. Çıkıp biz soruÅŸturma yürütüyoruz demelidirler" dedi.

'Cinayetin aydınlatılmasında Türkiye de Fransa kadar sorumluluk altında'

Kışanak, Türkiye'nin Sakine Cansız'ın ve Avrupa'daki Kürtlerin çalışmalarını çok yakından takip ettiÄŸine dikkat çekerek, "Zaten BaÅŸbakan açıkladı. 5 Kasım'da Türkiye, Fransa makamlarına baÅŸvuruyor ve Sakine Cansız'ın iadesini istiyor. Bunu açıkladılar. Bu cinayetin Fransa'da iÅŸlenmiÅŸ olması Fransa'yı birinci dereceden sorumluluk altında bırakıyor. Fransa cinayetin aydınlatılması konusunda birinci dereceden sorumlu. Bunun yanı sıra öldürülenlerin 3'ü Türkiye vatandaşı. Åžüpheli de Türkiye vatandaşıdır. Cinayet, hükümetin Sayın Öcalan ile görüÅŸmeler yaptığı süreçte iÅŸlenmiÅŸtir, bu nedenle de önemlidir. Türkiye hükümeti iki ay kadar önce Sakine Cansız için Fransa'ya baÅŸvurdu. Yani Sakine Cansız'ı takip ediyor. Bunları yan yana koyduÄŸumuzda Türkiye de en az Fransa kadar cinayetin aydınlatılmasında sorumluluk altındadır" deÄŸerlendirmesini yaptı.

'Hükümet açıkça elindeki bilgileri açıklamalı'

"Topu Fransa'ya atarak sorumluluklarından kurtulamazlar. Medya üzerinden yeni senaryolar üretmeye dayalı, kaynağı belli olmayan spekülasyonlarla da uÄŸraÅŸamayız" diyen Kışanak, hükümetin açıkça çıkıp elindeki bilgileri açıklaması gerektiÄŸini söyledi. Kışanak, "Ömer Güney'in son bir yıl içinde Türkiye'ye defalarca geldiÄŸine dair basında haberler yer alıyor. Åžimdi bu bilgi doÄŸru mu? Bu bilginin kaynağı kim? Fransa polisi mi yoksa Türkiye polisi mi veriyor? Basın nerden bunu bilip, yazıyor? Bu önemli. Çünkü ÅŸüpheli olan kiÅŸi eÄŸer son bir yıl içinde Türkiye'ye bu kadar sık gelip gitmiÅŸse bunun bir nedeni vardır. Hükümetin bunu bulup açıklaması gerekiyor. GeldiÄŸinde kimlerle konuÅŸmuÅŸ? Nasıl bir iliÅŸki ağı var? Bunlar bulunabilir. Hükümetin böylesi önemli bir katliamda kamuoyuna doÄŸru bilgi verme sorumluluÄŸu var" diye belirtti.

'Soru iÅŸaretleri sürecin ilerlemesine engel olur'

Ömer Güney'in son geldiÄŸinde pasaport aldığı ve geldiÄŸinde akrabalarına gitmediÄŸi yönünde bilgilerin yazıldığını ve bunların çok önemli olduÄŸunun altını çizen Kışanak, "Bu nedenle ben soruÅŸturmanın saÄŸlıklı yürütülmesi ve aydınlatılmasının çok önemli olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Birincisi Kürt halkında, kadınlarında ve Kürt hareketinde, 'Acaba Türkiye bunun neresinde' yönündeki soru iÅŸaretlerinin sürecin ilerletilmesi konusunda engel olacağını düÅŸünüyorum. Ä°kincisi gerçekten bu sürecin ilerletilmesi isteniyorsa, her ÅŸeyden çok güvene ihtiyacımız olduÄŸunu biliyoruz. Tarafların birbirine güvenmediÄŸi ortamda süreci ilerletmek mümkün olmaz. Bu nedenle de cinayetin aydınlatılması lazım" dedi.

'Derin yapılanmalar ve çeteler dağıtılmalıdır'

Türkiye'nin artık hukuk devleti olması gerektiÄŸine iÅŸaret eden Kışanak, "Bir de Türkiye'nin bir iç serüveni var. Türkiye bir hukuk devleti olmalı. Bu tür derin devlet yapılanmaları ve çete örgütlenmeleri dağıtılmalıdır. AKP hükümeti de derin devlet ile hesaplaÅŸtığı iddiasında. O zaman bu hesaplaÅŸmanın gerçekten hesaplaÅŸma olabilmesi için bu cinayetin de varsa Türkiye'deki uzantıları, açığa çıkartılmalıdır. GeçmiÅŸte Avrupa'da buna benzer Türkiye baÄŸlantılı çete faaliyetleri olduÄŸu biliniyor. Bunun Susurluk davasına yansıması var. Abdullah Çatlı'nın o dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet AÄŸar'ın bilgisi ve onayı doÄŸrultusunda yurtdışındaki eski faÅŸistleri örgütleyip, bu tür faaliyetlerde kullanılmak için görevlendirdiÄŸi ve bunun bir uzantısının da içerde devam ettiÄŸi açığa çıktı. Fakat bu temizlenmedi. Bu konuda bütün baÄŸlantıları deÅŸifre edilmiÅŸ ve dağıtılmış bir örgütten bahsedemeyiz. O nedenle hükümet bunları gözardı ederek davranırsa, kendisi için de iyi bir ÅŸey olmaz. Derin devlet ile yüzleÅŸmesinin ya samimi olmadığı ya da sadece kendisi ile ilgili kısmı halledip Kürtlerle ilgili kısmı güçlendireceÄŸi yargısı güçlenir" dedi.

Medyaya eleÅŸtiri

"Kürtler adalet istiyor bu cinayet aydınlatılmalıdır. Kürtler barış istiyor, bu süreç tıkanmamalıdır" diyen Kışanak, hükümetin siyasi sorumluluktan ve ÅŸaibeden kurtulmak için sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiÄŸini kaydetti. Türkiye'nin bunun için imkanı olduÄŸunu söyleyen Kışanak, "Bütün imkanları yan yana koyunca Türkiye böyle bir cinayetin aydınlatılması için isterse pozitif bir rol oynayabilir" diye belirtti. Kışanak, cinayette peÅŸinen hüküm verenler ve baÅŸkalarını hedef gösterenlerin ÅŸaibe altında olduÄŸunu, medyanın da bu konuda kendisine dikkat etmesi gerektiÄŸini belirterek, "Böyle bazı güçlerin amaçlarına ve hedeflerine hizmet edecek pozisyona gelmemeliler. Bu konuda Kürtler başından beri cinayetin aydınlatılmasını istediklerine yönelik net bir tavır ortaya koydu. Kürtler, cinayetin aydınlatılması konusunda sonuna kadar açıklar ve seferber olmuÅŸ durumdalar. Medyanın böyle hedef saptıran, farklı adresler gösteren yaklaşımı cinayetin üstünü örtmeye neden olur. Bu da cinayeti iÅŸleyenler ile aynı pozisyona düÅŸmektir. Ne yazık ki Türkiye'de medya bu konuda iyi bir geçmiÅŸe sahip deÄŸildir" diye konuÅŸtu.