DEMİRTAŞ: ŞİMDİ SIRA HÜKÜMETTE!

ANKARA - BDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ, partisinin grup toplantısında konuÅŸtu. DemirtaÅŸ, 2013 yılının barış, özgürlük ve huzur yılı olmasını temenni etti. DemirtaÅŸ, “Umarım yaÅŸanmış onca acılar son bulur. 2013 yılı barışa, özgürlüÄŸe, adalete ve sevgiye vesile olur” dedi. YaÅŸamını yitiren Åžerafettin Elçi’yi anan DemirtaÅŸ, "Sayın Elçi’nin bir ömür boyu yürüttüÄŸü barış mücadelesine kendisi tanıklık etmeden aramızdan ayrıldı.Onun yürüttüÄŸü mücadele bizim açımızdan deÄŸerli bir mirastır. 2013 yılında çözümü gerçekleÅŸtirmek onların anısına baÄŸlılığın en büyük gerekçesi olacaktır” diye konuÅŸtu. Zonguldak’ta meydana gelen patlamaya deÄŸinen DemirtaÅŸ, “Bu iÅŸ cinayetinde 8 kardeÅŸimiz hayatını kaybetti. Son 3 yılda bu sektörde 800’den fazla emekçi yaÅŸamını yitirdi. Günlük bir simit parasına çalıştırılan çoÄŸu iÅŸ güvenliÄŸinden yoksun emekçiler Türkiye toplumunun yüz akıdır. Ama yaÅŸamın hiçbir alanında hiçbir iktidar döneminde hak ettikleri deÄŸeri görmediler. Maden ocaklarında, tersanelerde yitip giden yaÅŸamlardır. Buradan yeniden ailelere baÅŸsaÄŸlığı diliyoruz. Bizler bütün ezilenler gibi onların da yanındayız. Umarım iktidar bu cinayetlerden ders çıkarır. Sermayelere peÅŸkeÅŸ çekme yerine emeÄŸin hak ettiÄŸi deÄŸeri verir“ dedi.

‘Göktepe açık bir ÅŸekilde katledildi’

Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe’nin katlediliÅŸinin 17'nci yıldönümü olduÄŸunu belirten DemirtaÅŸ, bunun sıradan bir cinayet olmadığını söyledi. DemirtaÅŸ, “Devrimcilerin cenazesinde açık bir ÅŸekilde katledilen özgür basın emekçisinden bahsediyoruz. Çok aleni bir ÅŸekilde iÅŸlenen bir cinayet. Aradan geçen zamanda ne gazetecilere yaklaşımda ne de polisin orantısız yaklaşımında bir deÄŸiÅŸim olmuÅŸtu. Göktepe ne ilk ne de son katledilen gazetecidir. Ondan önce de özgür basın çalışanları faili belli ÅŸekilde açıkça katledildiler. Failler de korundu. Bütün özgür basın ÅŸehitlerini rahmetle anıyorum. Onların yarattığı deÄŸerler bugün Türkiye toplumunda bütün ezilenlerin sesinin duyurulmasıdır. Medya tekellerinin kırılabildiÄŸi en özgür alanı temsil ediyorlar” diye konuÅŸtu.

‘Herkes samimiyetle tartışmalıdır’

Kürt sorununun köklü, tarihi, siyasal ve sosyal bir sorun olduÄŸunu belirten DemirtaÅŸ, “Bu sorun bugün ortaya çıkmış yarın da bitecek bir konu deÄŸil. Herkesin çok serinkanlı bir ÅŸekilde tartışması ve varsa eksiklikleri eleÅŸtirmesi gereken bir süreç. Onurlu bir barışı herkesin samimiyetle tartışması lazım. Bizim de niyetimiz budur. Sürece iliÅŸkin her yaklaşımımız bu niyetten kaynaklıdır” dedi. DemirtaÅŸ, uzun süredir yüksek sesle barışın müzakere ve diyalog ile geleceÄŸini haykırdıklarını söyleyerek, “Uzun yıllardan bu yana bizler demokrasi sorunlarının ve Kürt sorununun en ahlaki çözüm yolunun müzakere olduÄŸunu söyledik. Hükümetin bu sürece böyle yaklaÅŸtığına inanırsak olsa olsa bundan memnuniyet duyarız” dedi.

‘Ä°mralı görüÅŸmelerini önemsiyoruz’

DemirtaÅŸ, Ä°mralı’da resmi bir heyetin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüÅŸmesinin kendileri açısından önemli olduÄŸunu belirterek, “Bunun aleniyet kazanması daha önemli. Çünkü bu sıradan bir geliÅŸme deÄŸildir. Geç kalınmıştır. 14 yıl aradan sonra bu sürecin giriÅŸiminin baÅŸlamış olması önemli ve kıymetlidir. Yıllardır bunun için büyük mücadeleler verip bedeller ödedik. Kalıcı barışın bu ÅŸekilde gerçekleÅŸeceÄŸine samimiyetle inandığımız için söylemekten bıkmadık. Yeri geldiÄŸinde coplandık, cezaevine atıldık, taÅŸlandık ama doÄŸru bildiÄŸimizi söyledik. 14 yıldır bir adada tutulan halk önderinin isminin önüne sayın denildiÄŸi için binlerce insan cezaevine atıldı. Posteri taşındı diye insanlar coplandı. Ancak bir halk bıkmadı ve yılmadı. Olmadık sıfatlar yakıştırdılar ama en nihayetinde aklın yolunun bir olduÄŸu anlaşıldı ve görüÅŸmeler baÅŸladı. DoÄŸru bir adımdır. Böylesine kritik bir süreçte atılmış mantıklı bir adımdır. Kim ne derse desin, her türlü tahrik yapmaya çalışabilirler. Ama Türkiye’nin iç barışı bu adımla ancak baÅŸlayabilir. Bu aÅŸamanın saÄŸ salim geçilmiÅŸ olması hükümetin aslında bu adımı atmakta ne kadar geç kaldığının da göstergesidir” dedi.

‘Siyasi bir sorun siyasetçilerin devreye girmesiyle aşılabilir’

DTK EÅŸbaÅŸkanı Ahmet Türk ve BDP Batman Milletvekili Ayla Akat’ın Ä°mralı Adası’na giderek PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüÅŸmeye deÄŸinen DemirtaÅŸ, “14 yıl aradan sonra ilk defa siyasetçi kimliÄŸi ile adaya gidildi. Bu çok önemlidir. Yıllardır bunu söylüyorduk. Adalet Bakanlığı’na resmi dilekçeler ile baÅŸvurmuÅŸtuk. Bunu deÄŸerli buluyoruz. Çünkü siyasi bir konu siyasetçilerin devreye girmesi ile çözüm aÅŸamasına girebilir. Siyasi bir soruna siyasi bir yaklaşımla bakılırsa doÄŸru adım atılmış olur. Adaya gidiÅŸin desteklenmiÅŸ olmasına büyük deÄŸer biçiyoruz. Bu süreçlerde emeÄŸi geçen herkese ÅŸükranlarımızı sunuyoruz" diye konuÅŸtu.

‘Hükümetin Sayın Öcalan ile baÅŸlattığı bir süreçtir’

DemirtaÅŸ, bazı konuların netleÅŸmesi gerektiÄŸini vurgulayarak, ÅŸunları kaydetti: “Bu konu ile ilgili kendi anladıkları çerçevede yazıyorlar. Bütün bunların doÄŸru olduÄŸunu kabul etmek imkansız. Tartışmalar güç verecektir ama abartılı yaklaşımlar, olmayanı olmuÅŸ gibi göstermek de kafa karışıklığına yol açıyor. BaÅŸlayan sürecin bir AKP-BDP ortaklaÅŸması olmadığını net bir ÅŸekilde tespit etmek lazım. Hükümet ile öncesinden oturup planladığımız bir süreç söz konusu deÄŸil. Bu hükümetin Ä°mralı’da Sayın Öcalan ile baÅŸlattığı bir süreçtir. Parti milletvekillerimizin gidiÅŸi ile süreçten haberimiz olmuÅŸtur. Bu tespiti yapmamız gerekiyor. Yine Ä°mralı’daki görüÅŸmede tarafımıza iletilmiÅŸ, KCK’ye ya da halka iletilmiÅŸ ya da iletilmek üzere ifade edilmiÅŸ bir yol haritası, takvimlendirilmiÅŸ bir program yoktur. Bunu da net söylemek lazım. Bu aÅŸamada bize, KCK’ye veya baÅŸkalarına bizim aracılığımızla iletilmiÅŸ çaÄŸrı veya öneri yoktur. Heyette ve Öcalan’da kararlı bir çözüm iradesi ve isteÄŸi olduÄŸunu gördük. Taraflarda bu olgunlaÅŸmıştır. Dışarıya verilen mesajda budur. Sorunun diyalog ile konuÅŸarak tartışarak çözme iradesinin olgunlaÅŸtığı ve güçlendiÄŸi yönünde tespitimiz vardır. Bunlar ışığında ÅŸu aÅŸamada baÅŸlamış veya baÅŸlatılmış müzakere söz konusu deÄŸildir. Bunun arayışlarındın söz edilebilir. Ama baÅŸladığına dair bize ulaÅŸmış somut bir bilgi yoktur. O aÅŸamaya geçilmediÄŸine dair net bir bilgiye sahibiz. Müzakere aÅŸamasına geçilmesi hükümetin tavır ve pratiklerine baÄŸlıdır. Çünkü taraflardan biri üzerine düÅŸen sorumluluÄŸu yerine getirmiÅŸ ve ilk pratiÄŸini ortaya koymuÅŸtur. Åžimdi sıra hükümettedir. Müzakereyi baÅŸlatmak istiyorsa hükümet baÅŸlatacağı sürece müzakere demek istiyorsa bu mekanizmaların tamamlanması gerekiyor. Her ÅŸeyden önce KCK’nin sürece dahil edilmesi gerekecektir. Bunun tamamlanması için partimizi, DTK’nin ve ilgili alanların sürece dahil edilmesi gerekiyor. Bunlar tamamlanır hükümette buna müzakere derse biz artık müzakere sürecine geçilmiÅŸtir diyebileceÄŸiz. Henüz o aÅŸamaya gelinmediÄŸini tespit etmek gerekir.”

‘Hükümet diline ve üslubuna dikkat etsin’

Hükümet kanadından son bir hafta içinde yapılan söylemler deÄŸerlendirildiÄŸinde hükümetin niyetinin ve ciddiyetinin sorgulanması gerektiÄŸini belirten DemirtaÅŸ, “Gelinen aÅŸama ile hükümetin yaklaşımı arasında ciddiyet farkı var. Bu da sütten aÄŸzı yanmış halkta güvensizlik yaratıyor. Hükümet ciddi ise önce diline ve üslubuna bunun yansıması lazım. Askeri operasyonlar, hakaretler, tutuklamalar devam edecek ve buna ‘entegre program’ denecekse kimse birbirini yormasın. Bu saçmalığa son verilsin. Yendik, bitirdik, ezdik tarzı yaklaşımı kimseye anlatamazsınız. Zaten Ä°mralı’ya giden heyette bu amaçla gelmediÄŸini söylüyor. Orda öyle demiyorsanız dışarıda da bunu söylemeyin. Yenme ve yenilme üzerine kurulan süreç başından sıkıntılı olur. Ä°ÅŸ teslim alma aÅŸamasında ise neyin müzakeresini baÅŸlatıyorsunuz? Yok durum öyle deÄŸilse bunun da arkasına siyasi irade koymanız lazım. Tasfiye üzerine söylem ve politika başından güvensizlik yaratacaktır” dedi.

‘Ä°lk adım Ä°mralı sistemi kaldırılmalı’

Pratik güven verici adımlar atılacaksa bunun en önemli adımının Ä°mralı sisteminin ortadan kaldırılması olduÄŸuna iÅŸaret eden DemirtaÅŸ, “Madem kendisiyle görüÅŸüyorsunuz ve bunu aleni yapıyorsunuz o halde bundan sonrası bu ilk adımın gereklerine uygun olmalıdır. Hükümet veya devlet adına görüÅŸen heyet ile diÄŸer aktörün koÅŸulları arasında uçurum var. Heyetin binlerce danışmanı ve sınırsız olanakları var ama diÄŸer aktör ise bir adada 14 metrekarelik beton çukurda olacak. Bu koÅŸullarda müzakere olmayacağını, bunu baÅŸlatanlar da biliyordur. KoÅŸulların birbirine yakınlaÅŸtırılması lazım. Sayın Öcalan’ın koÅŸullarının müzakere yürüteceÄŸi koÅŸullara kavuÅŸturulmasından söz ediyoruz. Daha baÅŸtan bunun önünü kesmek müzakereye baÅŸlamayı istememek olarak algılanabilir. Buna dikkat etmek lazım. Ä°lk adım olarak bunu yakından izleyeceÄŸiz. Böyle bir niyet var mı bir hafta içinde herkes görmek isteyecektir. Ä°mralı’ya baÅŸka milletvekillerinin, sivil heyetlerin, baÅŸka parti milletvekillerinin gidiÅŸinin kolaylaÅŸtırılması gerekir. Bu da koÅŸulların deÄŸiÅŸtirilmesi ya da o cezaevinin tümden kapatılması anlamına gelir. Yol ve yöntem tartışılabilir. En makul olan uygulanır. Sayın Öcalan’ın KCK ve halkla doÄŸrudan temas kuracağı koÅŸullar yaratılmalıdır” diye kaydetti.

‘Avukatları ile rahat görüÅŸmesi saÄŸlanmalı’

DemirtaÅŸ, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarının tutuklanmasını hatırlatarak, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü: “Öcalan’ın avukatlarının tutuklanma nedeni de önceki sürecin tanığı olmalarıdır. Bu defa bu aleniyet kazandığına göre davanın düÅŸmesi ve avukatların serbest kalması lazım. Müvekkilleri ile rahat görüÅŸmelerinin koÅŸulları hızlıca yaratılmalı. Hükümetin aÅŸama ile ilgili Meclisi bilgilendirmesi lazım. Biz BDP olarak elimizdeki bilgileri bütün partilerle paylaÅŸmaya hazırız. Ama sürecin baÅŸ sorumluluÄŸu hükümettedir. Hükümetin bunu yapması lazım. Bu hükümetin sorumluluÄŸudur. Ama hiç kimseden ucu açık, bilinmeyen bir sürece gözü kapalı destek vermesini hükümet beklememelidir. Bu yüzden ÅŸeffaflık en kritik baÅŸlıklardan birisi olacaktır. CHP’nin destek sunması deÄŸerli bir katkıdır” diye konuÅŸtu.

‘Medya Kürtlerin haklarını ve taleplerini de görmelidir’

“Süreci hep birlikte takip edeceksek baÅŸarısı için katkı sunacaksak aynı duyarlılığın olası müzakere aÅŸamasında da devam etmesi gerekir” diyen DemirtaÅŸ, “Sürece katkı açısından bu aÅŸamanın saÄŸlıklı geçilmesi ve müzakerelerin baÅŸlaması açısından sivil toplum ve medyanın desteÄŸi önemli. DiÄŸer Kürt hareketlerinin ve ÅŸahsiyetlerinin desteÄŸi de önemlidir. Bu destekler bir halkın özgürlüÄŸü ve onurlu barışı noktasında birlikte hareket edebilmelidir. Bu konuda sivil toplum örgütlerinin en büyük rolü bu adımın hükümet tarafından boÅŸa çıkarılacak söylem ve uygulamalarını yakından takip etmesi ve öneriler sunmasıdır. Kamuoyunun hazırlanması da onların misyonudur. Bu çerçevede rollerini oynayabilirler. Irkçı ve milliyetçilerden daha güçlü ses çıkartamazlarsa rolünü oynayamaz. Medyanın rolü de önemli. Sadece hükümete destek deÄŸildir. Hakkaniyetli ve adil olmalılar. Medyada barış dili demek hükümetin her politikasını desteklemek deÄŸildir. Ortada bir halkın özgürlük sorunu ve beklentileri var. Bunları es geçen barış dili barış dili olmaz. Onun adı da barış olmaz. Partimiz ve bloÄŸumuz üzerindeki medya ambargosunun kalkması önemlidir. Son birkaç yıldır hükümet talimatı ile üzerimizde ambargo olduÄŸunu biliyoruz” ifadesini kullandı.

DemirtaÅŸ'tan Lice vurgusu!

DemirtaÅŸ, “Madem barış dilini kuracağız o halde bütün muhalif kesimler ve partimiz üzerindeki ambargonun kalkması lazım. Hükümetin ‘entegre proje’ adını verdiÄŸi ÅŸey ise felaket olur. Ä°mralı’da görüÅŸme yapıldığının açıklandığı günün öncesi ve sonrası önemli. Bir yandan görüÅŸme açıklanıyor aynı gün Lice’de 10 PKK gerillası öldürülüyor. DoÄŸubeyazıt’ta partililer gözaltına alınıyor. Şırnak KCK davasında 417 yıl ceza veriliyor. ‘Entegre’ dedikleri ÅŸey budur. Operasyonlar ve tutuklamalar devam edilecek denmek isteniyor. Buna nasıl müzakere ve çözüm arama diyeceÄŸiz. Bundan vazgeçilmeli. Bu tehlikeli yola girilmemelidir. Hükümet Silvan sonrası bu süreç bitmiÅŸtir dediÄŸinde feryat edenler bu süreç baÅŸladı dendiÄŸinde 10 PKK gerillasının öldürülmesine sessiz kalmamalıdır. Bunu onaylayanlar kendini de kandırır hükümeti de aldatır. Süreç bu ÅŸekilde iÅŸlemez. Biz parti olarak bunu kabul edemeyiz. Dil, üslup derken pratikte deÄŸiÅŸme olmazsa insanlar bu müzakere sürecine nasıl güvenebilir. Bütün tarafların buna dikkat etmesini diliyoruz. Bu yaklaşım bu ÅŸekilde sürerse zaten müzakere aÅŸamasına geçmek imkansız hale gelebilir. Bu uygulamalar devam edecekse bizim katkı sunmamız imkansız hale gelebilir” dedi.

Yalçın AkdoÄŸan’a eleÅŸtiri

Muhataplar arasında ayrıştırma giriÅŸiminin ucuz bir giriÅŸim olduÄŸunu vurgulayan DemirtaÅŸ, “Çıkmış kim kime racon kesti diyorlar. Sen duvar yazısı mı yazıyorsun, minibüs muavini misin yoksa siyasi danışman mı belli deÄŸil. Çözüm ararken diliniz bu mudur? Bunların hepsi hükümetin niyeti ile ilgili tedirginlik yaratıyor. Zaten politikalarını ve pratiklerini bildiÄŸimiz AKP, sizi tanımıyor deÄŸiliz. Biz sizi çok iyi tanıyoruz. Biz çözümü kabul edin bundan vazgeçin diyoruz. VazgeçtiÄŸiniz görmek istiyoruz. Bütün bu ilkesel yaklaşımların içinde en önemlisi bu 30 yıllık savaÅŸta yaÅŸamını yitiren ailelerin yaklaşımı. Buradan ÅŸehit ailelerine sesleniyorum; bu savaşın en ağır faturasını siz ödediniz. Bunu her zaman hissettik ve anladık. Allahtan sabır diliyorum. YaÅŸayan bilir her halde. Evlat acısı en ağır açıdır. Sizin çocuklarınızın yani bizim kardeÅŸlerimizin bu süreçte yitip gitmelerinden her gün acı duyduk. Åžimdi geldiÄŸimiz bu noktada sizlerin sunacağı destek bütün bu desteklerin en kıymetlisi ve deÄŸerlisi olacaktır. BaÅŸka analar ve babalar bunu yaÅŸamasın diye elini taşın altına koyacak her ÅŸehit annesi ve babası kutsal bir iÅŸ yapmış olacak. Kim ne derse desin. Sizin böyle bir onurlu duruÅŸunuz bütün kapıların tek başına açılmasına yeterlidir.Bu süreç kaybettiÄŸimiz bütün deÄŸerler adına bu ülkeye demokrasi ve özgürlüÄŸü getirmek açısından fırsat olabilir. Destek bu kardeÅŸlerin mezarlarında rahat uyumasını saÄŸlayabilir. Sizler bu sürecin takipçisi olmalısınız. Hükümetin oyalama ve kandırma politikası için deÄŸil kalıcı barışı gerçekleÅŸtirmesi için baskı aracı olmalısınız. En çok barışı bu analar ve babalar hak ediyor” ifadesini kullandı.

‘Hükümet tek başına bu sorunu çözemez’

DemirtaÅŸ, BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın milliyetçi haykırışta “çark” etmekten vazgeçmesi gerektiÄŸine iÅŸaret ederek, “Kaptanın iyisi dalgalı denizde belli olur. Ne yaptığını ve yapacağını hep birlikte izleyeceÄŸiz. Arkasında durabilecek ve müzakereyi baÅŸlatacak mı yoksa kaçmayı mı deneyecek bunu izleyeceÄŸiz. Önümüzde çok zaman yok ama acelemizde yok. SaÄŸlıklı bir süreç yürütmeliyiz. Biz zaten parti olarak bunun için varız. Misyonumuz ve rolümüz bunu saÄŸlamaktır. Tam da OrtadoÄŸu’da kazanın bu kadar kaynadığı bir dönemde Türk ve Kürt iliÅŸkilerinin nasıl olacağına dair yeni bir hukuk belirlememiz lazım. Bunu yeniden belirleyeceÄŸimiz günlerdeyiz. Biz birlikte yaÅŸam eÅŸit hukuk ve özgür yaÅŸam taraftarı olacağız. Bunun için gayret edeceÄŸiz. Muhataplarda bu ciddiyet ile yaklaşırsa hızlı ÅŸekilde ilerleyeceÄŸimizi düÅŸünüyoruz. Sayın Öcalan’ın buna öncülük etmeye hazır olduÄŸunu biliyoruz. Hükümet tek başına bu sorunu çözemez. Bundan sonraki aÅŸamalarda hükümet ilerlemek istiyorsa bu ilkesel yaklaşımları dikkate alan politikayı görmek istiyoruz. Partimize ciddiyetle yaklaşılmasını bekliyoruz. Önümüzdeki günler kalıcı bir müzakerenin ve onurlu bir barışın vesilesi olsun” ÅŸeklinde konuÅŸtu. DÄ°HA