ŞIRNAK KCK’DE MAHKEME SKANDALI

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2011 yılında "KCK Kent Meclisi" adı altında gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında tutuklanan ve aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu 27 Kürt siyasetçinin tutukluluğu yargı bürokrasisi nedeniyle adeta işkenceye dönüştü.

Süren davalarla ilgili bir açıklama yapan tutuklu sanıklardan eski İdil Belediye başkanı Resul Sadak’ın avukatlarından Hakzan Sadak söz konusu davaların adalet adına bir utanç olduğunu ve ortada büyük bir adaletsizliğin olduğunu söyledi ve şöyle devam etti. “ Tutuklu yargılanan sanıklar açısından istinat edilen suçlamalar tamamen Anayasanın kuruması ve güvencesi altında bulunan siyasal ve sosyal faaliyetlerden ibarettir. Dolayısıyla bu davaların dönemin konjoktürel siyasi havasında siyasal sahiklerle açılan davalardır. Böylesine aleni hukuk dışı bir durum kabul edilemez bir buyota gelmiştir” Dedi.

ÖYM'lerin kaldırılmasının ardından KCK davalarında Kürt siyasetçilerin tamamı tahliye edilirken, "KCK Cizre" adı altında yürütülen dava dosyası Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nden önce Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'ne ardından da davası dosyası yetkisizlik kararı ile Cizre Ağır Ceza Mahkememsine gönderildi. Cizre Ağır Ceza Mahkememsinin de yetkisizlik kararı veresi ile dava dosyası "yetki uyuşmazlığı" nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay'a gönderildi.

Dava dosyası Yargıtay'da olduğu için müvekkillerinin tutukluluk durumuna da itiraz edemediklerini belirten eski İdil Belediye başkanı ve halen tutuklu olarak yargılanan Resul Sadak’ın avukat Hakzan Sadak, "Hukuk mekanizmalarının müvekkillerinin açısından kilitlenmiş vaziyettedir ellimiz kolumuz bağlı hangi mahkemeyi muhatap alacağımızı bilmiyoruz”  dedi.

Cizre'de 2011 yılında "KCK Kent Meclisi" adı altında gerçekleştirilen operasyon kapsamında tutuklanan ve aralarında İdil Eski Belediye Başkanı Resul Sadak ve Cizre Belediye eski Meclis üyeleri encümenlerinin de bulunduğu 27 Kürt siyasetçinin tutukluluğu yargı bürokrasisi yüzünden işkenceye dönüştü. Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasının ardından "KCK" dava dosyalarının ağır ceza mahkemelerine sevk edilmesi sonucu yeni mahkemelerde başlayan yargılamalarda tutuklu yargılanan Kürt siyasetçilerin neredeyse tamamı uzun tutukluluk durumları göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Fakat "KCK Kent Meclisi" adı altında gerçekleştirilen operasyon kapsamında tutuklanan 27 Kürt siyasetçinin tahliyesi yargı bürokrasisine takıldı. Davaya bakan mahkeme olan Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi davayı önce Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Ardında dava dosyası mahkeme tarafından yetiksizlik kararı ile Cizre Ağır Ceza Mahkememsine gönderildi.  Cizre ağır Ceza Mahkememsinin de yetkisizlik kararı vermesi üzerine dava dosyası davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi amacı ile Yargıtay’a gönderildi.  Ağır Ceza Mahkememsine Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi ise dava dosyası hakkında "yetkisizlik" kararı verdi. Avukatların müvekkilleri hakkında Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundukları tahliye talepleri mahkeme tarafından "yetkisizlik" kararı verildiği için reddedildi. Ardından dava dosyası, davaya bakacak mahkemeyi belirlemesi üzerine 5 ay önce Yargıtay'a gönderildi. Dava dosyası Yargıtay'da olduğu için müvekkilleri hakkında tahliye talebinde de bulunamadıklarını belirten avukat Hakzan Sadak, Yargıtay'ın da 5 aydır mahkemeyi belirlemediğini, ağır işleyen adalet bürokrasisi nedeniyle müvekkillerinin mağdur edildiğini söyledi. 


'Hukuk mekanizmaları işlemez halde'

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na dosyanın ivedilikle ele alınması yönünde talepte bulunduklarını fakat şimdiye kadar olumlu bir cevap alamadıklarını belirten avukat Hakzan Sadak, ortaya çıkan durumun bir hukuk skandalı olduğunu ve müvekkilleri açısından hukuk mekanizmalarının kilitlenmiş vaziyette olduğunu belirti.  Avukat Hakzan Sadak söz konusu bu hukuksuz durumun sadece Cizre KCK Ana Davası için değil, yetkisizlik kararları ile Şırnak Ağır Ceza Mahkemesinden Cizre Ağır Ceza Mahkemesine intikal eden iki yüze aşkın dava dosyası, için geçerlidir. Dolayısıyla bu dava dosyalarındaki tüm tutuklu sanıkların yargılandıkları dava dosyalarının yargı yerlerinin bir an önce belirlenerek yargılanmalarının kaldığı yerden devam etmesinin önünün açılmasın bekliyoruz.” dedi.