• Dargeçit
    °C
  • Mardin
    °C
  • Şırnak
    °C

AF ÖRGÜTÜ’NDEN KOBANİ RAPORU

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları ve Türkiye hükümetinin sessiz kalışına dönük 6-8 Ekim 2014’te Türkiye ve Kürdistan’ın bir çok kentinde gerçekleşen protestolarda hayatını kaybedenlere dair Uluslararası Af Örgütü rapor ha
2015-07-07, 12:25:15
Okunma: 252
0 Yorum
resim

Uluslararası Af Örgütü’nün 6-8 Ekim Kobanê olaylarına ilişkin hazırladığı raporda çarpıcı sonuçlar ortaya çıkarken, olaylar sırasında hayatını kaybeden her kesimimin ortak kaderi ise polis şiddeti ve sonrasında gelen cezasızlık.

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları ve Türkiye hükümetinin sessiz kalışına dönük 6-8 Ekim 2014’te Türkiye ve Kürdistan’ın bir çok kentinde gerçekleşen protestolarda hayatını kaybedenlere dair Uluslararası Af Örgütü rapor hazırladı. 

Kürdistan’da mağdur ailelerle görüşen Af Örgütü’nün hazırladığı raporda hayatını kaybeden ya da yaralananların görüşü fark etmeksizin ortak paydaları polis şiddeti ve cezasızlık oldu. 

Kürdistan’da gerçekleşen protestolarda 3’ü polis olmak üzere 40’ı aşkın insan hayatını kaybetmişti. Özellikle Hüda-Par ve HDP tabanının karşı karşıya geldiği olaylarda her iki tarafta da can kaybı yaşandı. Özellikle Şırnak’ta Aralık ve Ocak 2015’e kadar olayların devam etmesi ve burada Nihat Kazanhan isimli çocuğun polis tarafından öldürülmesi büyük bir tepkiye yol açmıştı. Nihat Kazanhan’ın polis tarafından öldürüldüğüne dair görüntüler medyaya yansısa da devam eden davada cezasızlık sürüyor. Aynı şekilde 6-7 Ekim olaylarında Hüda-Par tabanından Yasin Börü isimli çocuk ve 3 kişinin daha hayatını kaybettiği sırada polisten yardım istendiği ancak polisin çok geç geldiği de raporda yer alan Af Örgütü öldürülenlerin ortak paydalarının polis şiddeti, insan hakları ihlali ve cezasızlık olduğuna dikkat çekiyor. 

Bugün basın toplantısıyla hazırladıkları raporu medyaya sunan Uluslararası Af Örgütü’nden Andrew Gardner, bu rapor ile devlete insan hakları ihlalinin tekrar etmemesi için çağrıda bulunduklarını söyledi. 

Olaylardan hemen sonra bölgede çalışmalar yürüttüklerini ve mağdur ailelerle görüştüklerini söyleyen Gardner, mağdur ailelerin ortak görüşünün polis şiddeti olduğunu söyledi. 

Gerek Hüda-Par gerek HDP tabanında yaşanan can kayıplarında ailelerin, polisin kasti ateşli silah kullandığı, bazı noktalarda olaylara müdahale etmediği kanısında olduğunu söyleyen Andrew Gardner, “Bir devletin temel görevi o insanın haklarının ihlalini engellemek ve yurttaşın can güvenliğini korumaktır. Yasin Börü olayında bir eve sığınan Börü ve arkadaşlarının polisi aradığı ancak polislerin, ‘Bize olaylar bitinceye kadar çıkmayın denildi. O nedenle gelemeyiz’ diye cevap verdiği ve Börü ile 3 arkadaşı öldürüldükten 45 dakika sonra geldiğini tanıklar anlattı. Aynı olay Nihat Kazanhan cinayetinde yaşandı. Polis o gece karakoldan neden çıktı. Sokakta zırhlı araçlardan neden inerek sağa sola ateş açtı. Börü olayında neden zamanında müdahalede bulunmadı bunlar cevap bulması gereken sorular. Biz bu davaların takipçisi olacağımız gibi devlete de çağrıda da bulunuyoruz. Bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması ve can kaybının olmaması için gerekli tüm imkanların kullanılması gerekiyor” dedi. 

Özellikle polis şiddetinde kullanılan silahların tespit edilmesi, ihlallerin soruşturulması ve davaların açılması gerektiğini vurgulayan Gardner, özellikle Doğu’da yıllardır devam eden cezasızlığın da artık son bulması gerektiğini söyledi.

 

Etiketler :
HABER İLE İLGİLİ
Henüz yorum yok, ilk yorumu siz yapın.
YAZARLAR

ARŞİV
ANKET
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz
  • İyi
  • Orta
  • Kötü

Site Haritası RSS Beslemeleri