• Dargeçit
    °C
  • Mardin
    °C
  • Şırnak
    °C

“PYD, TÜRKİYE’NİN DE GARANTİSİDİR”

Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, beraberindeki bir grup HDP’li vekil ile Kobanê sınırında.
2015-06-27, 13:24:06
Okunma: 258
0 Yorum
resim

Beraberindeki bir grup HDP'li vekil ile Kobanê sınırına gelen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, burada yaptığı açıklamalarda, AKP'nin IŞİD'in arkasında olduğunun iddia değil, gerçeğin ta kendisi olduğunu söyledi. YPG-YPJ güçlerinin Rojava'da yürüttüğü insanlık mücadelesi olmasa, sadece Türkiye sınır boyları değil, Türkiye'nin merkezinde de hiçbir Türkiye yurttaşının güvende olmayacağının altını çizen Yüksekdağ, bu yüzden AKP iktidarın, PYD'ye teşekkür etmesi gerektiğini ifade etti.

DAİŞ çetelerinin 25 Haziran'da, Kobanê'ye dönük saldırıları ve gerçekleştirdiği katlkiamın ardından HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP'li bir grup milletvekili ile birlikte Urfa'nın Suruç ilçesinin Kobanê sınırına geldi. Sınıra gelen Yüksakdağ, Kobanê'deki son durum hakkında bilgi almak üzere yaptığı kimi görüşmelerin ardından Kobanê kent merkezini tam karşıdan gören Newroz tepesinde açıklamalarda bulunuldu. 

Açıklama sırasında Yüksekdağ'ın yanında HDP Urfa milletvekillerinden Osman Baydemir, Dilek Öcalan, Leyla Güven, İbrahim Ayhan, Ziya Çalışkan, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, HDP İstanbul milletvekillerinden Hüda Kaya, Filiz Kerestecioğlu, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Bestaş yer aldı. 

Vekillerin dışında yüzlerce Kobanêli ve Suruçlu yurttaşın da katılım açıklamaya basın mensuplarının ilgisi yoğun oldu.

Kobanê'de katledilen siviller şahsında, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulması sonrası konuşan Figen Yüksekdağ, DAİŞ'i temizlediği için AKP tarafından YPG/YPJ'ye teşekkür edilmesi gerektiğini vurguladı.

'Bize bu zulmü yaşatanlara, bu siyasal yaşam ve gelecek haram olacak'

Gerçekleştirilen saldırıların Kürt halkının kazanımlarına yönelik ve elde edilen zaferleri hazmedemeyenlerin planlı saldırıları olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, partilerinin 7 Haziran'da elde ettiği başarıyı hatırlattı. Yüksekdağ, "Bizlere kanı, gözyaşını yaşatan, sinsice ve kalleşçe arkadan dolanan, siyasi saldırılarla yaklaşanlara karşı biz açık, dürüst, şeffaf ve meşru mücadelenin yolundan giderek zafer kazandık. Halkımız bu zaferi hak etti. Bu zaferler bize anamızın ak sütü kadar helaldir. Ama bize bu zulmü yaşatanlara, bu siyasal yaşam ve gelecek haram olacak" dedi. 

Kobanê'deki aydınlık direniş, tüm karanlık kuşatmalara karşı mücadele yürütme cesareti ve güveni olmuştur

Kobanê'de ve Rojava kantonlarında halkın ve direnişçilerin meşru mücadele verdiğini vurgulayan Yüksekdağ, şunları söyledi: 

"Rojava'daki direniş güçleri, kardeşçe ve barış içinde yaşamak istedikleri toprakları, işgalcilere, insanlıktan nasibini almamış barbarlara karşı savundular. Bundan büyük bir tarihsel haklılık, meşruiyet olabilir mi? Karanlık güçlerin, Türkiye'deki siyasi iktidarın koruyup kolladığı, kol kanat gerdiği bu insanlık düşmanı çetelere karşı Kobane'de halkımız ve halkınızın direnişçileri sadece inançlarıyla ve bu meşru güçleriyle kazandılar. Kobane'de kazandığımız zafer bu meşruiyetin ürünüdür. 
Bu meşruiyeti hiç kimse, karanlık propagandalarla karartamaz. Kobanê'deki aydınlık direniş, tüm karanlık kuşatmalara karşı mücadele yürütme cesareti ve güveni olmuştur. Bu nedenle Kobane zaferini hazmedemeyenler her gün silahlarla, bombalarla ve yalanlarla bu güneşi karartmaya çalıştılar. Bilinen bir söz vardır. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Güneşi, çirkefle karartamazsınız. Bu çirkef yalanları söyleyenler, emin olun kendi çirkeflik çukurlarında boğulacaklar. 
YPG/YPG direnişçileri Kobanê'de elde edilen başarıyı, Til Ebyad'da da elde etti. Bu zaferi elde eden yiğitlere bir kere daha selam olsun." 

'İktidarın, PYD'ye teşekkür etmesi gerekiyor'

İnsanlıktan anlayanın, bu büyük başarılardan memnun olması gerektiğini, eğer insanlığa düşman değilse ve kandan beslenmiyorsa PYD'nin DAİŞ terör örgütünü yenilgiye uğratmasından memnun olması gerektiğinin altını çizen Yüksekdağ, "PYD'yi kutlaması, teşekkür etmesi gerekirken Türkiye'deki siyasi iktidar, 'PYD, IŞİD'eden daha tehlikeli' diyor. Bebek katleden, çocukları kurşuna dizen katliam şebekesini, terör örgütünü, PYD gibi halk yapılanmasının önüne geçirebilecek kadar gözü kararmış bunların. Bu kadar insani değerlere dayalı siyasetten kopmuşlar. Siyaseti insan yaşamını her şeyin önünde tutarak değil, hırslarıyla, işgal planlarıyla birlikte yapıyorlar. PYD, sınırda tüm Türkiye halklarını koruyan direnişin temsilcisidir. Biz onlara teşekkür ediyoruz. Çok yaşa PYD, her bijî PYD diyoruz" ifadelerini kullandı. 

'PYD olmasa, Türkiye'nin merkezi de güvende olmayacak'

Yüksekdağ, bu sözlerinin devamında "PYD ile YPG ve YPJ güçlerinin bugün Girê Spî'de, Rojava'da yürüttüğü insanlık mücadelesi olmasa, sadece Türkiye sınır boyları değil, Türkiye'nin merkezinden de hiçbir Türkiye yurttaşı güvende olamayacak" vurgusunda da bulundu.
Bunu siyasi iktidarın da çok iyi bildiğini dile getiren Yüksekdağ, "o barbar sürüleri" diyerek tanımladığı IŞİD çetelerinin, bugün Rojava'da olmasaydı, saldıracakları yerin Türkiye olacağını kaydetti. Siyasi iktidarın da bu gerçeği çok iyi bilmesine rağmen dar çıkarları nedeniyle insanlık düşmanı çete karşısındaki duruşunu değiştirmediğini ifade eden Yüksekdağ, şunları söyledi:
"Bugüne kadar uyardık, dedik ki bu karanlık çete Türkiye ve bazı güçler tarafından destekleniyor. Bunu söylediğimizde hırçınlıkla, öfkeyle karşımızda dikiliyorlar ve 'Hayır desteklemiyoruz' diyorlar. Dün 'PYD, IŞİD'den daha tehlikelidir' diyerek IŞİD'İ desteklediğini söyleyen siz değil misiniz? İktidar, PYD ve Kürtlere karşı IŞİD gibi kanlı çeteyi destekliyor. Daha dün iktidarın borazanları tarafından Rojava ve Suriye'ye dönük işgal planları deşifre edildi. Gerekçe olarak da 'Türkiye sınırında Kürt devleti oluşuyor bunu engellemek için, Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesi şarttır' diyorlardı. 

Artık Kürt halkının yakasından düşün!
Nasıl olsa Türkiye halklarında Mehmet çok. Kürt, Türk bu Mehmetlerin savaşlarda harcanması onların umurunda değil. Yıllar boyunca iç çatışmaya sebebiyet vererek Ahmetlerimizin, Mehmetlerimizin canını kaybetmesine neden olan zihniyet, bu savaş çığırtkanı zihniyettir. Suriye'de savaş planlarını Kürt düşmanlığı üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Artık Kürt halkının yakasından düşün. Kürt halkı her yerde eşitlik ve kardeşlik hukuku kurarak, bu hukukun güvencesini sağlayarak yaşamak istiyor. Siz bu hakkı vermeseniz de alacak." 

7 Haziran'daki yenilginin acısı savaşla çıkarılmaya çalışıyor

Bu tablo içerisinde her şeye rağmen barış dediklerini ve bugün Türkiye'de savaş yoksa, bunun da barıştan vazgeçmeyen Kürtler sayesinde, HDP sayesinde olduğunu belirten Yüksekdağ, bunu bugüne kadar kimsenin başına kakmayıp, sadece görevlerini yaptıklarını ama artık siyasi iktidarın görevini yapmak zorunda olduğunun altını çizdi.

AKP'nin içte çatışma ve savaş siyasetini tutturamayacağını anlaması üzerine şimdi Suriye'ye oynadığını belirten Yüksekdağ, AKP'nin "7 Haziran'da aldığı yenilgisinin acısını savaşla çıkarmaya çalıştığını" kaydederek, hiç kimsenin halkların geleceğiyle oynamaya hakkı olmadığını söyledi.

Yüksekdağ, "Siyasi iktidar, Rojava'da halkımızın, halklarımızın kurduğu yeni yaşamdan zerrece bir şey anlamıyor. Tüm Türkiye halklarına sesleniyorum. Bugün Rojava kantonlarında mücadele eden YPG, YPJ, siyasi parti olarak PYD ve oradaki tüm özgürlük için mücadele edenler, halkları kardeşçe bir araya getirdi. Düne kadar birbirine boğazlatılmaya çalışılan halklarımız yeni bir yaşam yeni bir siyasi yönetim kurdu. İşte bunların hazmedemediği bu birlikteliktir. İnsanlık dışı yalanlarla bir savaşın alt yapısı oluşturulmaya çalışılıyor" dedi. 


Neden Türkmen kadınları kurtarmadınız?

Konuşmasının devamında, ismini belirtmediği ancak IŞİD taraftarı olduğunu söylediği bir gazetecinin ve yalana dayanarak savaş hazırlıkları yapanların YPG-YPJ güçlerinin ilerleyişini durdurmaya çalıştığı üzerinde duran Yüksekdağ, bu kesimlere "IŞİD tarafından kaçırılan, pazarlanan yüzlerce binlerce Türkmen kadını köle pazarlarında satılırken, katledilirken neredeydiniz? Niye bu zulmü, bu aşağılık tabloyu Türkiye'ye anlatmadınız. IŞİD'in elindeki kadınlar Türkmen değil miydi? Neden sahip çıkmadınız. Ama onlara sahip çıkanlar YPJ/YPG idi. Hala da o aşağılık çetenin saldırılarına karşı hiçbir ulus, millet ayrımı yapmadan, inanç ayrımı yapmadan savunma, koruma görevini yerini getiriyor PYD güçleri" sözleriyle seslendi.

'Katliam planlı yapıldı'

Bu sözlerinin ardından sürdürdüğü konuşmasında "Bizler bu yaşam çizgisine, bu direniş çizgisine sahip çıkıyoruz. Bu saldırıların tek nedeni, bu sınırların ötesinde büyük insanlığın boy veriyor olmasıdır. İnsanlık değerlerinden, emekten, özgürlükten, adaletten kopanlar, büyük insanlığını boy vermesinden korkarlar" diyen Yüksekdağ, bu yüzden bu alçakça saldırının gerçekleştirildiğini kaydetti.

Saldırı sonrası hala ölü sayısının net olarak belirlenemediğini, 170 yaralının ise Urfa ve Suruç hastanelerinde bulunduğu bilgilerini paylaşan Yüksekdağ, katliamın çapının oldukça ağır olduğunu söyledi. Bu yüzden de bu kadar büyük ve çaplı bir katliamın anlık, tekil şekilde gerçekleştirildiğini düşünmediklerini dile getiren Yüksekdağ, görgü tanıklarının anlatımlarının saldırı ve katliamın planlanmış ve birçok cepheden düğmeye basılmış bir katliam olduğunu kanıtladığını ifade etti. 

'Katliamın üstünü örtemezsiniz'

Yüksekdağ, "Mürşitpınar hattından saldırı oldu. Çeteler defalarca Türkiye sınırından elini kolunu sallayarak gitti, geldi. Görüntülerini yayınladık, ortaya çıkardık ama iktidar yalanladı. Hukuk, adalet mekanizmaları onların yalanlarına hizmet ediyor. Tek bir soruşturma açılmadı. Askeri görevlilerle sınırdan rahatça gelip geçtiklerini kanıtlamamıza rağmen tek bir soruşturma açılmadı. Hala iktidar şirretlik yaparak hesap vermekten kaçıyor. Şirretlik yaparak bu kadar kadın katliamının üstünü örtemezsiniz. Akçakele'de, IŞİD kampları var. Buraların üstüne gidin, soruşturma açın, polisi, savcıyı göreve çağırın. Hiçbiri Akçakale'deki IŞİD kampları için tek bir adım atılmadı. Bugün de gözümüzün içine baka baka sınır kapısından çeteler bombaları geçirdi, katliamı yaptı" diye konuştu. 

AKP'nin IŞİD'in arkasında olduğu iddia değil, gerçek!

Artık bu gerçeğin iddia olduğunu söylemek kadar sorumsuz bir yaklaşım olamayacağını belirten Yüksekdağ, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü: 

"AKP'nin IŞİD'i desteklediği ve katliamdan sorumlu olduğu gerçeğinin altını çiziyoruz. AKP Hükümeti, siyasi iktidar bu çetelerle bütün bağını keser ve mevzilendiği alanlara dönük bize yaptıkları operasyonlardan bir tanesini Allah için bunlara yapın. Çetelere karşı bir tane operasyon yapın da size birazcık inanalım. Çağrı yapıyorum. Birinci parti sizsiniz. Oluşturulacak koalisyondan da en etkili olabilecek sizsiniz. Eğer bu barbar çeteleri desteklemiyorsanız, arkalarında durmuyorsanız, her gün insanları karakollara, hapse dolduruyorsunuz ya bir tane IŞİD elemanına karşı operasyon gerçekleştirin. Bir sorumluyu açığa çıkarın. Aksi halde IŞİD'i desteklemiyoruz iddiaları bizim nezdimizde geçerli değildir.

Bu katliamla birlikte tüm halkımız gerçeğin ne olduğunu gördü. Tüm Türkiye halkları artık gerçeğin ne olduğunu çok iyi biliyor. Bu zamana kadar sayısızca bu sınırlarda insanlık dışı saldırılarla karşılaştık. Nasıl bu saldırıları aştıysak, bu karanlık günleri de aşmayı başaracağız." 

Sarf ettiği bu sözlerin ardından "Yitirdiğimiz bütün canlarımız için rahmet diliyorum. Bütün Ortadoğu, Türkiye halklarının, Kürt halkının başı sağ olsun" diyen Yüksekdağ, konuşmasını da "Şehit namirin" diyerek noktaladı.

Yapılan açıklamanın ardından Yüksekdağ ve HDP'li vekiller, saldırıda yaralananları ziyaret etmek üzere sınırdan ayrıldı.

Etiketler :
HABER İLE İLGİLİ
Henüz yorum yok, ilk yorumu siz yapın.
YAZARLAR

ARŞİV
ANKET
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz
  • İyi
  • Orta
  • Kötü

Site Haritası RSS Beslemeleri