• Dargeçit
    °C
  • Mardin
    °C
  • Şırnak
    °C

JİTEM DAVASI HSYK’YE GÖDERİLDİ

Midyat’tan Ankara’ya nakledilen "Mardin JİTEM" davasında dosyanın tümü ile HSYK’ye gönderilmesine karar verildi.
2015-03-03, 12:30:20
Okunma: 270
0 Yorum
resim

Verilen karara tepki gösteren HDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, "Türkiye'de adaletin olmadığı bugün bir daha görülmüştür" dedi. 

Mardin'in Midyat ilçesinden Ankara'ya nakledilen "Mardin JİTEM" davası olarak bilinen davanın Ankara'daki ilk duruşması Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 arasındaki gözaltında kayıplar, köy boşaltmalar ve infazları kapsayan davada dördü ordu mensubu, beşi korucu dokuz sanık yargılanıyor. Davada mağdur aileler İHD üyeleri, müştekilerin avukatları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, HDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ile Hüsamettin Zenderlioğlu ve sanıkların avukatları katıldı. 

Duruşmada sanıkların 4'ü hazır bulunurken, 5'i ise mahkemeye telekonferans ile bağlandı. Mahkemede ilk söz alan müştekilerin avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Cumhuriyet Savcısı'nın dönemin İl Jandarma Komutanı olan sanık Eşref Hatipoğlu ile dönemin Miyat İlçe Jandarma Komutanı Atilla Uğur'un yargılanması için HSYK'den izin alma talebi edilmesinin ret edilmesini istedi. Ahmet Özaslan'ın avukatı Ahmet Boncuk da, "Savcının mütalaasına katılıyoruz" dedi. Taleplerin ardından mahkeme sanıkların kimlik tespitlerini yaparak, kararı vermek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından dosyanın tümüyle HSYK'ye gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 3 Haziran'a erteledi. 

Mağdur ailelerden tepki: Sisteminiz katil

Kararın ardından avukatlar ve mağdur aileleri karara tepki gösterirken, mağdur ailelerden biri, "Sisteminiz katil" diye mahkeme heyetine seslendi. Mahkeme kararına tepki gösteren avukatlar ve aileler, duruşma sonrasında adliye binası önünde açıklama yaptı. Aileler adına konuşan yapan Hüsamettin Zenderlioğlu, "Bu adliyede ve Türkiye'de adaletin olmadığı bugün bir daha görülmüştür. Bugün mahkeme yine bir rezaleti ortaya koydu" şeklinde tepki gösterdi. Davaya katılan barış annelerinden Maside Ocak ise, salonda görülen davada her yerde cezasızlık politikasının hala devam ettiğini ifade etti. Daha sonra davaya katılan müştekilerin avukatları tek tek mahkemenin verdiği karara tepki göstermek amacıyla görüşlerini dile getirerek karara tepki gösterdi. 

Davada ne olmuştu? 

Midyat'ta görülen ve Ankara'ya nakledilen "Mardin JİTEM" davası olarak bilinen dava kapsamında Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 arasındaki gözaltında kayıplar, köy boşaltmalar ve infazları kapsayan davada dördü ordu mensubu, beşi korucu dokuz sanık yargılanıyor. Hazırlanan iddianame Ergenekon davasından bir süre tutuklu kalan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan. Dört askerin, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele'nin (JİTEM) Mardin ve Diyarbakır'daki yöneticileri sanıklar arasında sayılıyordu. 

Yine sanıklar arasında "Bıçak Timi"nin mensubu oldukları belirtilen Abdurrahman Kurga, Mehmet Emin Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir'de sanıklar arasında yer alıyor. 

İddianamede, dokuz sanık "Silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek ve bu örgüte üye olmak, tasarlayarak insan öldürmek" suçlarından yargılanıyor. İddianamede, sanıklar, gözaltına alındıktan sonra "PKK'li süsü verilerek" infaz edilen ya da kaybedildikten yıllar sonra çeşitli tarihlerde yapılan kazı çalışmalarında cesetleri bulunan 22 kişinin ölümünden sorumlu tutuluyor.

Dava kapsamında yargılananların öldürdükleri kişiler iddianamede şöyle sıralandı: "Abdulvehap Yiğit, Süleyman Ünal, Mehmet Nuri Yiğit, Tacettin Yiğit, Zübeyir Birlik, Abdulbaki Birlik, Kemal Birlik, Zeki Alabalık, Memduh Demir, Nurettin Yalçınkaya, Necat Yalçınkaya, Mehmet Emin Abak, Hıdır Öztürk, Abdulvahap Ateş, Mahmut Abak, Yusuf Tunç, Şeyhmus Kaban, İzzettin Yiğit, Yusuf Çakar, Abdurrahman Öztürk, Mehmet Ali Yiğit, Abdülbaki Yiğit."

Mardin Kızıltepe'ye bağlı Katarlı köyünde bulunan bir su kuyusu ile yakın çevresinde ve Kırkkuyu köyü Tılzerin (Aysun) mezrasındaki bir su kuyusu ayrıca yıkıntı halindeki bir evin tuvalet çukurunda çeşitli tarihlerde yapılan kazı çalışmaları sonucu çok sayıda insan kemiği bulundu.

Kuyularda bulunan kemikler, mağdur yakınlarından alınan örneklerle birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderildi. Burada yapılan DNA testleriyle kuyularda bulunan kemiklerin, çeşitli tarihlerde asker ya da korucularca gözaltına alındıktan sonra akıbetleri bilinmeyen Nurettin ve Necat Yalçınkaya kardeşler, Zübeyir Birlik, Zeki Alabalık, Abdurrahman Coşkun, Mehmet Emin Abak'a ait olduğu tespit edildi.

DİHA

Etiketler :
HABER İLE İLGİLİ
Henüz yorum yok, ilk yorumu siz yapın.
YAZARLAR

ARŞİV
ANKET
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz
  • İyi
  • Orta
  • Kötü

Site Haritası RSS Beslemeleri