• Dargeçit
    °C
  • Mardin
    °C
  • Şırnak
    °C

CUMARTESİ ANNELERİ HAYRETTİN EREN’İN AKİBETİNİ SORDU

Cumartesi Anneleri, 1980 yılında İstanbul’da kaybedilen Hayrettin Eren’in akibetini sordu. Cumrtesi Anneleri, adalet arayışlarına 504’üncü haftada da devam etti.
2014-11-22, 13:53:23
Okunma: 363
0 Yorum
resim

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, adaet arayışlarının 504'üncü haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşıdı.

21 Kasım 1980 tarihinde İstanbul'da gözaltına alınarak kaybedilen Hayrettin Eren'in akıbetinin sorulduğu bu haftaki eylemede ilk sözü Eren'in kardeşi İkbal Eren aldı. Kardeşi Eren'in, yalansız talansız özgür bir dünya için mücadele veren devrimci kişiliği ile ön plana çıktığını belirten Eren, kardeşinin gözaltına alınma ve kaybedilme sürecini hatırlatarak, "Abimin gözaltına alındığı dönemde onunla birlikte gözaltına alınan Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan ve Mustafa Hayrallahoğlu aynı tezgahlardan geçirildiler. Süleyman Cihan ve Mustafa Hayrullahoğlu'na ulaşılabilindiği halde Hayrettin Eren ve Nurettin Yedigöl'ün akıbetleri açıklanmamaktadır" dedi.

Kardeşinin kaybedildiği dönemde Şükrü Balcı'nın İstanbul Emniyet Müdürü, Mehmet Ağar'ın da Emniyet Müdür Yardımcısı olduğunu hatırlatan Eren, bunların insanlık suçu işlediklerine ve işlenen insanlık suçlarına da göz yumduklarına dikkat çekti. "Hangi yasanın kaçıncı bendinde 'vatandaşlar kaçırılır, işkence edilir, gerekirse öldürülür' yazıyor ben göremedim. O halde failler neden yargılanmıyor?" diye soran Eren, adalet arayışlarını sürdüreceklerini kaydetti.

Ardından ise Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren söz aldı. Ağabeyi Eren'in, 70'li yılların devrimci kuşağından olduğunu söyleyen Eren, "Mücadelesini işkencehanelerde de sürdürdü. 34 yıl uzun bir süre ama bizlerin acıları küllenmedi. Türkiye'nin tarihi acıların küllenmediği tarihtir" diye konuştu. Kaybedilenlerin tümünün devlet bağlantılı çeteler tarafından katledildiğini söyleyen Eren, "Fail devlettir. Roboski'de üstümüze bombalar yağdırıldı. Daha geçtiğimiz günlerde Kader Ortakaya sınırda katledildi. Fail cinayet işlemeye devam ediyor" dedi. Daha sonra ise Hayrettin Eren'in ablası Cemile Eren de, söz alarak, "34 yıl önce hangi acıyı yaşadıysak bugün de aynı acıyı yaşıyoruz. Hayrettin Eren, güzel bir dünya için bütün ezilenler için kendini feda etti. Burada bulunan bütün fotoğraflar Hayrettin'dir aynı zamanda" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından bu haftaki açıklamayı Cumartesi insanlarından Hatun İldemir yaptı. Hayrettin Eren gözaltına alınışının 34'üncü yıldönümü olduğunu belirten İldemir, "Aradan 34 yıl geçti ama 12 Eylül'ün gözaltında kaybettiği Hayrettin Eren ve diğer evlatlarımızın akıbetleri hala karanlıkta, failleri hala aramızda" dedi.

Devlet şiddetinin kalıcı olmasını sağlayan cezasızlık kültürünün egemenliğini sürdürdüğünü kaydeden İldemir, "Özetle 34 yıldır tüm iktidarlar darbecilere suç ortaklığı yaparak 12 Eylül'ü yaşatıyor" ifadelerini kullandı. Hayrettin Eren'in arkadaşı ile buluşmak üzere babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobille Saraçhane'ye gittiğini ve arkadaşı ile birlikte İşcan Geçidi'nde gözaltına alındığını hatırlatan İldemir, "Eren ailesi Milli Güvenlik Konseyi başta olmak üzere birçok merciye başvurdu. Konsey, baba Eren'e, 'Hayrettin Eren gözaltına alınmadı. Aranıyor' dedi. Hayrettin'den bir daha haber alınamadı" diye konuştu. Baba Kemalettin Eren'in çocuklarına, "Hayri'yi aramaktan vazgeçmeyin" şeklinde vaziyet yazdığını belirten İldemir, "Başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül cuntacıları Hayrettin'in kaybedilmesinden sorumludur" dedi.

HABER İLE İLGİLİ
Henüz yorum yok, ilk yorumu siz yapın.
YAZARLAR

ARŞİV
ANKET
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz
  • İyi
  • Orta
  • Kötü

Site Haritası RSS Beslemeleri