ILISU BARAJI’NA ÇED RAPORU ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ

 Hasankeyf YaÅŸatma GiriÅŸimi üyeleri karar üzerine Batman DSÄ° 103 Åžube Bölge MüdürlüÄŸü’ne dilekçe vererek, baraj inÅŸaatın derhal durdurulmasını istedi. GiriÅŸim üyesi Av. Kemal Üner, Anayasa Mahkemesi’nin baraj inÅŸaatı iptali kararı ile birlikte Çevresel Etki DeÄŸerlendirmesi (ÇED) raporu olmadan barajın inÅŸaatının hukuk dışı olduÄŸunu belirtti.

Anayasa Mahkemesi, Batman’da Dicle Nehri kıyısında bulunan 200 höyük, 74 köy, 100 mezra ve 374 km karelik bir alanı yok edecek Ilısu Barajı’nın ÇED raporu olmadan inÅŸaat yapımı maddesini iptal etti. Karar ile Anayasanın 153. Maddesi’ne aykırı olan baraj inÅŸaatın durdurulması için Hasankeyf YaÅŸatma GiriÅŸimi harekete geçti.

“Hasankeyf ve çevresinde bulunan yüzlerce höyük ve köyü sular altında bırakan Ilısu Barajı’nın yapımında ısrar ediliyor. Biz Hasankeyf YaÅŸatma GiriÅŸimi olarak Ilısu Barajı’nın hukuksuzca yapıldığını defalarca dile getirdik” diyen giriÅŸim üyesi Av. Kemal Üner, daha önce Hasankeyf gibi yerlerin sular altında bırakılması önündeki engellerin kaldırılması için konulan çevresel etki muafiyeti için hükümetin bir madde koyduÄŸunu sözlerine ekledi.

Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bu maddeyi kaldırdığını hatırlatan Üner, “Daha önce defalarca dile getirdik. Hasankeyf’te ÇED raporu alınıp baraj inÅŸaatının yapılması gerekiyordu.  Anayasa Mahkemesi’nin son verdiÄŸi karar da bu doÄŸrultusunda ÇED raporu olmadan baraj inÅŸaatın yapımını iptal etti. Ancak halen Ilısu Barajı inÅŸaatı durdurulmadığı için biz Hasankeyf YaÅŸatma GiriÅŸimi üyeleri olarak Batman DSÄ° 103 Åžube Bölge MüdürlüÄŸü’ne ÇED raporu almaları için dilekçelerimizi teslim ettik. Dilekçelerimiz DSÄ° Genel MüdürlüÄŸü’ne gönderilecek, eÄŸer 60 gün içerisinde yanıt verilmediÄŸi takdirde Batman Ä°dare Mahkemesi’nde dava açacağız” diye konuÅŸtu.

Anayasa Mahkemesi’nin 2013/89 Esas numaralı dosyası kapsamında 03 Temmuz 2014 tarihli iptal kararının uygulanması gerektiÄŸini söyleyen Üner, Ilısu Barajı Projesi’nin ÇED kapsamına alınmasına ve ÇED kapsamında olan projenin inÅŸaat faaliyetlerinin durdurulmasına iliÅŸkin talepte bulunduklarını ifade etti.

1983 yılında bakanlar kurulundan geçen yasa ile birlikte ÇED raporu olmadan baraj inÅŸaatı önündeki maddenin kaldırıldığını vurgulayan Üner, “29 Mayıs 2013 tarihli ve 28661 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 6486 sayılı ‘Sosyal Sigortalar ve Genel SaÄŸlık Sigortası Kanunu’ ile Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12. Maddesi ile ise 9 AÄŸustos 1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa geçici madde eklenerek büyük ve çevre için riskli projelere Çevresel Etki DeÄŸerlendirmesi (ÇED) muafiyeti getiren yasa deÄŸiÅŸikliÄŸi yapılmıştır” dedi.

Bu deÄŸiÅŸiklik ile birçok büyük projenin ÇED muafiyeti kapsamına alındığını da söyleyen Üner ÅŸunlara dikkat çekti: “Anayasa Mahkemesi, 2013/89 esas numaralı dosya kapsamında 03 Temmuz 14 tarihinde 6486 sayılı Kanun’un; 12. maddesiyle 2872 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3. maddenin; ‘planlama aÅŸaması geçmiÅŸ ve ihale süreci baÅŸlamış olan veya’ ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduÄŸuna ve iptaline karar vermiÅŸtir.”

‘Ä°NÅžAAT HUKUK DIÅžI’

Åžu anda Ilısu Barajı’nın inÅŸaatının hukuk dışı olduÄŸunu kaydeden Üner, “Anayasa Mahkemesi kararıyla birlikte ‘ planlama aÅŸaması geçmiÅŸ ve ihale süreci baÅŸlamış olan veya’ ibaresinin iptal edilmesiyle Ilısu Barajı Projesi planlama ve proje aÅŸamasında olması ve üretime baÅŸlanılmamış olması sebebiyle ÇED muafiyeti kapsamından çıkmaktadır” diye konuÅŸtu.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile geri dönüÅŸümü olmayan doÄŸa ve kültür tahribatından vaz geçilmesi için büyük bir fırsat ortaya çıktığını da belirten Üner, Madde 153’e göre, bu iptal kararının yürürlüÄŸe giriÅŸ tarihinden itibaren etki yaratacağını söylememin mümkün olduÄŸunu da ifade etti.